Boşanma davası, çiftler arasında resmi memur önünde kurulan evlilik birliğinin boşanmanın özel veya genel sebeplerinden biri ya da birkaçının bulunması nedeni ile açılan bir davadır.
Boşanma davası anlaşmalı olabileceği gibi çekişmeli olarak da yürütülebilen aile hukuku alanında bulunan bir dava çeşididir.
Boşanma sebepleri boşanmanın özel ve genel sebepleri olarak ayrılmaktadır.
Genel boşanma sebepleri; geçimsizlik ve evlilik birliğinin temelden sarsılması sayılmaktadır.
Özel boşanma sebepleri ise; zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranışlar, haysiyetsiz hayat sürme, terk sebebiyle boşanma olarak sayılmaktadır.
Boşanma kararı almış olan eşlerin boşanmanın sonuçları üzerinde uzlaşmış olup buna bağlı olarak hazırladıkları protokol ile mahkeme huzurunda boşanmalarına karar verilmesini ve evlilik birliğinin sonlandırmasını amaçlayan davadır.
Mahkeme anlaşmalı boşanma talebiyle açılmış davaya ek olarak düzenlenen protokolü birebir uygulamak zorunda değildir. Gerekli değişiklikleri yapmaya yetkilidir.
Boşanma protokolünün hazırlanması teknik bilgi ve tecrübe gerektiren bir alan olduğundan boşanma avukatı eşliğinde hazırlanması boşanacak çiftlerin, zorlu olan boşanma sürecini daha az stres ve endişeyle geçirmelerini sağlayacaktır.
Anlaşmalı boşanma davası taraflarca mahkemeye dava dilekçesi ile başvurmalarıyla açılabilmektedir. Anlaşmalı boşanma davalarında, dava dilekçesine ek olarak boşanma protokolünün eklenmesi gerekmektedir.
Çekişmeli boşanma davası tarafların boşanma ve boşanmanın sonuçları üzerinde anlaşma sağlayamadıkları durumlarında açılmaktadır.
Anlaşamama durumu kimi zaman malvarlığı ile ilgili olabileceği gibi varsa çocukların velayeti ya da en başta boşanma konusunda hemfikir olmadıkları için açılmaktadır.
Çekişmeli boşanma davası sebepleri ; şiddetli geçimsizlik, evlilik birliğinin temelden sarsılması, zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranışlar, haysiyetsiz hayat sürme ve terk sebebiyle boşanmadır.
Çiftlerden birinin evlilik birliği içindeyken diğer eşi karşı cins ile aldatmasıdır. Zina karşı cins ile cinsel ilişkiye girmesi anlamına gelmektedir.
Zina nedeniyle boşanma TBK madde 161’de düzenlenmiştir;
Kanun koyucu eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi veya haysiyetsiz hayat sürmesi durumlarında diğer eşin evlilik birliğini devam ettirmesi ve birlikte yaşamaya devam etmesi beklenilemeyeceği durumlarda evlilik birliğinin her zaman sonlandırılabileceğini belirtmiştir.
Haysiyetsiz hayat sürme;
Terk sebebiyle boşanma davasının açılması için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Evi terkin en az altı ay sürmesi ve terkin dördüncü ayında hâkim veya noter aracılığıyla iki ay içinde eve dönmesi için ihtar çekilmesi gerekmektedir.
Eşlerden biri; evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla,
Bu sebeplerden biriyle birlikte çekilen ihtarda sonuçsuz kalmışsa terke dayalı boşanma davası açılabilir.
Eşlerden birinin akıl hastası olması ve ortak hayatın devamının diğer eş için çekilmez bir hal alması durumunda, akıl hastalığının geçmesine olanak bulunmadığı sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi şartıyla evlilik birliğine devam etmesi kendisinden beklenemeyecek eş boşanma davası açabilir.
Boşanma davalarında yetkili mahkemeler eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.
Boşanma davasından ev eşyaları, çeyiz ve şahsi eşyaların boşanma sonucu paylaşımı tabi oldukları mal rejimine bağlı olarak paylaşma usulleri değişiklik gösterecektir.
Taraflar aralarında anlaşarak mal rejimi belirlememiş iseler yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanacaktır. Buradaki ayrım kişisel mallar yönünden önem kazanmaktadır. Kişisel kullanıma özgü mallar kime aitse onun malı kabul edilmekte ve paylaşıma dâhil edilmemektedir.
Düğün takıları talebi de ayrıca açılacak bir davada yahut boşanma davası ile birlikte talep edilebilmektedir. İspat noktasında hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir.
Boşanma davası devam ederken ve boşanma davası sonrasında çocuklar için tedbir ve iştirak nafakasına, eş lehine ise tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilebilmektedir.
Tedbir nafakası, boşanma davası devam ederken ki süreçten dava sonuçlanıncaya kadar geçen süre içerisinde hükmedilen geçici bir nafaka türüdür.
Yoksulluk nafakası, boşanma yüzünden yoksulluğa düşen tarafın diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak isteyebileceği nafaka türüdür.
İştirak nafakası, velayeti kendisinde olmayan eşin diğer eşe velayetin onda olması sebebi ile çocuk için yaptığı eğitim, bakım ve diğer giderleri için gücü oranında aylık olarak ödemesi gereken nafaka türüdür.
Boşanma davalarında velayetin kime verileceği ile ilgili kanunda belirli bir taraf sayılmamıştır. Velayetin kime verileceği ile ilgili takdir mahkemeye aittir. Mahkeme öncelikle çocuğun menfaatini gözetmek suretiyle velayeti eşlerden birine verebilecektir.
Çekişmeli bir boşanma davasında tarafların haklılıklarını ispatlamaları için deliller önem arz etmektedir. Davacı taraf öne sürdüğü boşanma sebeplerini ispat edemezse davası reddedilecektir.
Çekişmeli boşanma davalarında hukuka aykırı olarak elde edilmediği sürece her türlü delil kullanılabilir. Açılan boşanma davalarına bakıldığında aslında birçok delilin hukuka aykırı olarak elde edilen deliller olduğu görülecektir. Bu sebeple boşanma davasını uzman bir boşanma avukatı ile açmak sürecin daha kısa ve lehe olacak şekilde ilerlemesini sağlar.
Aile Mahkemeleri derece olarak Asliye Hukuk mahkemeleri düzeyindedir. Aile Mahkemelerinde yazılı yargılama usulü uygulanmaktadır.
Boşanma davasının reddi durumunda dava açan taraf aynı sebeplerle dava açamaz. Evlilik birliği içinde önceki dava sebeplerinden farklı bir sebeple yeniden dava açılabilecektir.
Ayrılık süresi olarak 1 yıldan 3 yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Sürenin sona ermesi ile taraflar mahkemeye başvurmadan evlilik birliğini sürdürebilirler. Ayrılık kararına rağmen ortak hayat yeniden kurulamamış ise eşlerden her biri boşanma davası açabilecektir.
Eşlerden biri boşanmak istemiyorsa boşanma davası çekişmeli boşanma davası olarak devam eder. Mahkeme boşanmak isteyen eşin ileri sürdüğü gerekçeleri değerlendirerek, gerekçeleri boşanmak için yeterli görürse boşanma kararına hükmedebilir.
Çekişmeli boşanma davasında davacının talebi ya da davalı olan eşin karşı dava açmak suretiyle davacı sıfatına sahip olması durumlarında taraflardan birinin talebi üzerine mahkeme maddi ve manevi tazminata hükmedebilmektedir.
Çekişmeli boşanma davalarında tarafların aslen duruşmaya katılması zorunlu değildir. Ancak sürecin usulüne uygun ve istenildiği gibi yürümesi için duruşmaları takip etmek ve eğer katılım sağlanmayacaksa uzman bir boşanma avukatı ile vekâleten takip etmesi gerekecektir.
Anlaşmalı boşanmada ise süreç farklı ilerlemektedir. Tarafların Mahkeme huzurunda boşanmak istediklerini aslen beyan etmeleri gerekmektedir.
Boşanma davasının anlaşmalı veya çekişmeli olması durumuna göre dava süresi değişiklik gösterir.
Mahkemelerin iş yoğunluğuna göre anlaşmalı boşanma davaları tek celsede bitmekte bu süreç ise üç günden başlamakta, duruma göre beş aya kadar uzamaktadır.
Çekişmeli boşanmada ise süreç daha uzun olmaktadır. Mahkemelerin yoğunluğuna göre dava süresi değişmekle birlikte ortalama bir sene kadar sürmektedir.
Anlaşmalı boşanma davasına eşler birlikte karar vermektedirler burada her iki taraf için de uyması gereken belirli yükümlülükler bulunmaktadır.
Eşlerden birinin protokolde yer alan sorumluluklarından kaçması ve anlaşma sağlanamaması durumunda anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşür.
Çekişmeli olarak açılan boşanma davasına karşı dava açılması, açılmış olan asıl boşanma davasının devam ediyor olması ve karşı davanın süresi içinde açılmış olması gerekmektedir. Sayılan şartların sağlanması halinde asıl boşanma davası ve karşı dava aynı mahkemede görülecektir.
Öz & Öz Hukuk & Arabuluculuk Bürosu Olarak; taraflar için zorlu ve bir o kadar da problemlerle dolu olan boşanma sürecinde boşanma alanında uzman ekibimiz ile anlaşmalı ve çekişmeli boşanma sürecinde davanız takipçisi olmamız için iletişime geçerek randevu alabilirsiniz.